Piyano Öğretmeni


Öncelikle bu kitabı alma sebebim adını beğenmem yüzündendi. Bir de ucuzdu :D .
Piyano en sevdiğim müzik enstrümanı olduğu için kitap raftan 'geeel geel' diyordu.
Şimdi tam hatırlamıyorum ama 5 lira gibi bir fiyata aldım.
Yazarı : Janice Y. K. Lee
sayfa sayısı : 308
Artemis Yayınları
Çeviri : Canan Sakarya
Hikaye Hong Kong'da geçiyor. Benim gibi Hong Kong hakkında pek bişey bilmiyorsanız o yönden çok değil ama bir iki şey öğerenebilirsiniz.
(Benim bildiğim şeyler şunlarla sınırlıydı: bayrağının çiçeğe benzemesi,renkleri..Uzak doğuda olması..Gökdelenleri bol bir yer olması.Eskiden İngilizlerin elinde olması.Ama bugün tam bağımsız bir ülke mi yoksa Çin'e bağlı mı bilememem.Bir iki Hong Kong filmi..Ha bir de oradaki bir havaalanıyla ilgili bir belgesel izlemiştim.Sanırım onu İngilizler yapmış..)

Piyano ise neredeyse yok denecek kadar az geçiyor kitapta. Dekor olarak bile çok az...O yönden yazar piyanosever kişileri avlamak için bu ismi vermiş olmalı.

Galiba 3 bölümden oluşuyordu. Özellikle 1. bölüm yordu beni. Hikaye bir bölüm 1940'larda bir bölüm 1950'lerde  geçiyordu..Zaten isimleri ezberlemek de mümkün değil...Bi yere gidiyorlar 10 kişiyle konuşuyorlar..2. bölümde ve 3. bölümde de böyle devam ettiği oldu.
Ana karakterlerin hepsi birbirinden beter.
Trudy'yi sevmedim. Sonradan ilginç gelmeye başladı.Sonradan yine sevmedim..Diğerlerini de sevmedim.-Seni hiç sevmedim sütoğlan-
Hikaye kısaca şöyle başlıyor...
İngiliz bir çift Hong Kong'a geliyor. Kadın taşralı gibi bişey. Biraz sosyeteyi görünce değişiyor.Hırsızlık yapıyor.Kocasını aldatıyor..
Valla bence kitaba adı verilmiş olan piyano öğretmeni kitaptaki en gereksiz karakterlerden biri.Onu çıkarın hiç bişey kaybolmaz kitaptan.

Her zaman havanın sıcaklığından neminden şikayet ediyorlar. İngilizler İngiltere'den çok da yüksek sınıflardan gelmeseler de Hong Kong'ta daha iyi şartlarda yaşıyorlar. Bu diğer Avrupalılar ve de Amerikalılar için de geçerli. Mesela kendi memleketinde kendi yemeğini, ütüsünü, temizliğini, bulaşığını vs vs yapanların Hong Kong'ta birden hizmetçisi hatta hizmetçileri oluyor. O parti senin bu parti benim gezip duruyorlar...Yerli halkı çok zengin olmadığı müddetçe küçümsüyorlar.-Zengin olsalar da dedikodularını yine yapıyorlar. Zaten hayattaki tek amaçları yakınmak ve dedikodu yapmak haline gelmiş gibi bişey..-
Sonra savaş çıkıyor..Japonlar tam bir pislik.Böyle böyle bişeyler işte...
Daha fazla anlatıp da kitabın özetini buraya aktarmaya gerek yok.
Kitabı okuyup okumamakta kararsız biri biraz fikir edinebilir.Yazının amacı da bu zaten..

0 yorum: